Her gün bir yerden göçmek ne iyi / Her gün bir yere konmak ne güzel / Bulanmadan, donmadan akmak ne hos
Dünle beraber gitti cancagizim / Ne kadar söz varsa düne ait
Simdi yeni seyler söylemek lazim
Biraz işaretlere baktım, bir yazı-tura attım, ertesi gece Konya’daydım. Neden diye sormayın, yaptığım çoğu şeyin nedenini bilmiyorum. Umduğum için sanırım. “Ben yolda olayım da, umduğum beni bulur” inancı.
Konya’da tuhaf işlere bulaştım. Poligona gittim mesela ve hayatımda ilk kez gerçek silah kullandım. İç titreten bir deneyimdi, her atıştan sonra insan yerinden sıçrıyor. Ölümü düşündürdü bu deneyim bana... ve iyi-kötülüğü... Tanıdığım ve çok iyi insan olduğuna yemin edebileceğim insanların katilliğine tanık oldum ben. İçimizde her duygu var belki. Her an iyiye veya kötüye dönüşme ihtimalimiz de...
Mevlana okudum şehrin parklarında... Doğruyu-yanlışı sorguladım. Halk arasında yarı hacca gitmek gibi algılanan Mevlana Türbesi’nde oturdum, insanları izledim. Bir teyze beni heykel sandı:) Alaaddin Keykubat Camii’ndeyken ezan okunmaya başladı, ağladım.
Bir sehir daha akti hayatimdan... Kazandirdigi yeni sorular kaldi.