Suriye maceramızda neler oluyor merak ediyorsanız; Raydan Çıkmak Lazım ve Bitlenmeden Gel
bloglarını okuyun!
Her gün bir yerden göçmek ne iyi, her gün bir yere konmak ne güzel. Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş. Dünle beraber gitti cancağızım, ne kadar söz varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım!
Sizlerle uzun zamandır paylaşmak istediğim -muhtemel çoğunuzun çoktan duyduğu ve destek olduğu- bir kampanya var: 'Seyahat Özgürlüğümüzü Geri İstiyoruz'.
Siyasal iletişim danışmanı O. Suat Özçelebi tarafından, Seyahat Özgürlüğü isimli blogda başlatılan, kısa sürede kitlelerce desteklenen ve pasaport ücretlerinin %50 oranında indirilmesi gibi somut bir başarıya imza atan bu kampanyanın devam amacını, Suat Bey kampanya sitesinde kısaca şöyle özetlemiş:
"En pahalı pasaport ücreti hala Türkiye'de. Dünya ortalaması 45-50 dolar düzeyinde bulunuyor. Türkiye'de 5 yıllık biyometrik pasaport ücreti 500 dolardan 225 dolara inse de hala çok yüksek. Her yıl otomatiğe bağlanmış zamlarda yasal bir değişiklik yapılmadı. Bu durum Anayasamızın 23. maddesinde tanımlanan 'seyahat hürriyeti'nin açıkça ihlalidir. DÜNYANIN EN PAHALI PASAPORTLARINI KULLANMAK İSTEMİYORUZ. Anayasal hakkınızın elinizden alınmasına izin vermeyin!"
'Pasaport fiyatlarında indirim' gibi net bir talebi olan "Seyahat Özgürlüğümüzü Geri İstiyoruz" Kampanyası, seyahatin yaygınlaştırılmasına fırsat verebilecek, bugüne dek yapılmış belki de en anlamlı ve en desteklenmesi gereken hareket. Ayrıca bizim gibi sivil toplum anlayışı yeterince oluşmamış bir ülke için, hepimize ilham ve cesaret veren, şahane bir sivil girişim örneği bana göre.
Düşünenin aklına, üşenmeyip destekleyenin (başka hangi nedenle bu kampanya desteklenmez ki?) bileğine sağlık!