Miles&Smiles millerimi harcamaya çalışıyorum; THY uçuşlarında yer yok! Mantıklı fiyatlı bir bilet bakıyorum; ara ki bulasın! Zamanım? Var denemez. Mevsim koşulları? Cıkcık. Oradan da gülmedi yüzüm.
Altı ay boyunca bi denk gelinmez mi be kardeşim? Gelinemedi. Kore'ye bir türlü gidilemedi, gi-di-le-me-diii!.. Çatlayacağım orta yerimden.
Dünyanın en güzel yeri mi Kore? Ee olmadığını gitmeden söyleyeyim. Çocukluk hayalim mi? Yedi ay önce haritadaki yerinden bile çok da emin değildim. Dört değil tek gözle olsun bekleyenim mi var? Tek tanıdığımın, röportaj yaptığım muhabir Bayan Kim olduğu düşünülürse, var dersem büyük yalan olur. Gitmesem ölür müyüm? Herhalde ölmem:)
Tamam da, yine de niye bir türlü gidemiyorum ben yahuu ?
Gençken "istediğini elde etmek" zordur. Belli bir yaştan sonra da "bir şeyi tutkuyla istemek". Yıllar içinde istediklerini elde etme becerisi kazanırken, bir şeyi yürekten isteyemeyecek kıvama gelmek ne yaman bir çelişkimizdir anne?
Uzun zamandan beridir ilk kez bir şeyi gerçekten istiyordum: Kore'ye gitmeyi. Boyumun uzamayacağını bile bile... Gidince hayal kırıklığına uğrayacağımı tahmin ede ede... Kısacık bir seyahatte, Kore'de beni heyecanlandıran şeylerin kokusunu bile alamayacağımdan emin ola ola...
Doluya koydum olmadı, boşa koydum dolmadı. Ben Kore'ye gitmeyi beceremedim. Sonunda vazgeçtim. Koşulları çok zorlamamak lazım belki de.
Yonç ile plan yaptık bayram tatili için; Assos/Bozcaada. Sakince takılalım bu bayram. Kitap okur, dalgaları dinleriz. Oteller ayarlandı, ilk gece ödemeleri de yapıldı.
Derkeenn...
Hiç beklenmedik bir telefon, Türk Hava Yolları'ndan. Aylarca önce yedek yolcu olarak rezervasyon yaptırdığım Seul uçağının milli koltuklarında bayram vakti yer açılmış. Şaka mı bu Zunçin, şaka mı bu?
Bilmiyorum, ne yapacağımı söylememe gerek var mı?
Havalar nasıl olursa olsun, sizin havanız yerinde olsun sevgili okurlarım!
(Yandaki görüntü: Seul hava tahmin raporu:))