12 Ocak, 2007

yarı dünya seyahatimin özeti


Hatirlarsiniz, bu blog bir seyahat blogu olarak baslamamisti. Dost meclisinde Pansiyon ismiyle anilan evimin internet subesiydi. Blog ile birlikte hayat da surprizini yapti, 2006’nin yarisi yollarda gecti.
Binlerce kilometre yaptim; Kanada'dan, dunyanin en guneyine, 12 ulkeyi astim. Gittigim yeni sehirlerden daginik daginik yazarken seyahat notlarimi, soruyordunuz hep:

Nereden nereye gitmekteydim ben?

Istanbul-New York-KANADA (Toronto-Montreal-Quebec City-Montreal)-ABD (Atlanta-Miami)-JAMAIKA (Montegobay-Negril-Montegobay)-ABD (Atlanta)-EKVATOR (Quito-Latacunga-Saquisili-Otavalo-Tulcan)-KOLOMBIYA (Popayan-San Agustin-Bogota-Medellin-Cartagena-Santa Marta-Maicao)-VENEZUELA (Maracaibo-Caracas-Morrocoy-Caracas-Ciudad Guyana-Ciudad Bolivar-Canaima Ulusal Parki -Angel Falls- Ciudad Bolivar-Santa Elena- Gran Sabana)-BREZILYA (Boa Vista- Manaus- Amazon- Manaus-Brazil-Salvador-Morro de Sao Paulo- Salvador-Rio de Janeiro-Iquazu-ARJANTIN (Buenos Aires)-SILI (Santiago de Chile-Valparaíso-San Pedro de Atacama)-BOLIVYA (Uyuni-La Paz)-PERU (Puno-Titicaca Golu-Cusco-Machu Picchu-Cusco-Lima)- ARJANTIN (Buenos Aires)-URUGUAY (Colonia de Sacramento-Montevideo-Punto del Este)- ARJANTIN (Buenos Aires-Puerto Madryn-Peninsula Valdes-Rio Gallegos-Ushuaia-Tierro del Fuego Ulusal Parki- El Calafate- Los Glacieres Ulusal Parki ve Moreno Glacier- Buenos Aires)-ABD (Atlanta-New York)-Istanbul.


Sahi niye çıkmıştım bu yolculuğa?


Benim icin bile ani bir karardi yola cikmak, biliyorsunuz.

Her zaman ‘ote tarafta’ neler oluyor, neler yasaniyor merak etmistim ve hep dunyayi gezmeyi hayallemistim. Yine de bu hayali şu yaşlarda gerceklestirmek çok ihtimal dahilinde gorunmuyordu. Ogrenciyken inter-rail ile Avrupa seyahati yapmistim. Calisma hayatina basladiktan sonra da buldugum 3 gunden uzun her tatili, yurtici ve yurtdisi seyahatler ile degerlendirmistim. Dunya kısa tatillerle gezilemeyecek kadar buyuktu. Ogrencilik yillari treni kacmisti. Bir hayat kurulmus, is-guc sahibi olunmustu. ‘Baska bir baharda isler yavaslayinca’, ‘Piyango cikinca’, ‘Hayat garanti altina alininca’, ‘Makul bir yol arkadasi bulununca’ vb onkosullarin gerceklesmesine baglanmisti benim dunya seyahati.

Agresif bir sekilde is hayati icinde kendime yer acmaya calistigim uzun yillardan sonra her seyi bir sure icin dondurmak ve ‘serserilik’ yapmak, hayallerimde varsa bile planlarimda yoktu kisaca.

Bir gun!... Pilim bitti. Beni yakin gecmise kadar mutlu eden seyler mutlu etmemeye, yillardir ugrasarak yarattiklarim degerli gelmemeye ve enerji uretememeye basladim. Tikanmistim. Hayatimin duraklama doneminde, yelkenlimin ruzgarlarini sisirmek ve yollara dusmek icin bu buhrandan faydalandim.

Bildigimden farkli bir mucadele icine girmenin, hem de bir hayali gerceklestirirken, beni tazeleyecegini umdum.

umdum da, umduğumu buldum mu?


Hikaye aradim, hikaye oldum. Enerji aradim, enerji doldum. Huzur aradim, huzuru buldum.

Bilmedigim ulkeler ve cok guzel insanlarla tanistim. Doganin onlarca yuzunu ve muhtesem guzelliklerini gordum. Gun geldi yanardag patladi yan koyde, filmlerde olur sandigim felaketler dustu gundemime. Gun geldi hic tanisigi olmadigim okyanus dalgalariyla karsilastim, olum korkusunu tattim. Daglarda ve collerde issizligi yasadim. Once evrendeki bocek bile degilim dedim, sonra evrenin tum varligini, butunlugunu icimde duyumsadim.

Gecmisimi sorguladim. 2 kere 2’lerin 4 etmeyislerine, kurdugum denklemlerin cokuslerine sahit olmustum. Sindirdim tum bunlari. Uzerine su ictim. Tum kazik atanlari ve kendimi affettim.

Sonra her seyin aslinda insani adim adim bir yere hazirladiginin bilincine vardim. Olan her seyin bir nedeni var gibi gorunuyordu, sasirdim. Telasliydim cok hayatta. Duruldum. Sakinlestim.

2007’ye hayatimin her alaninda belirsizliklerle girdim. En belirsiz yilim benim. O yuzden de cok heyecan verici.

Yine soyluyorum hayatimin donum nokta sarkisini icimden, bagira cagira... Nesem, enerjim, pozitifligim halen dorukta:)

Hadi hazirlan eskileri terketmeye / Hadi hazir yuregim, yenileri farketmeye / Ve kulagim ayak sesinde / Biliyorum / Yola ciktim, coktan, yoktan geliyorum!

“Sen evrene gulersen, evren de sana guler” (mi?)
Bekleyip, ogrenme zamani !

10 yorum:

Adsız dedi ki...

Sevgili Özlem;
Hernekadar " ....Neşem,enerjim, pozitifliğim halen dorukta " desen de, sende bir nebze de olsa "pessimist"lik sezinliyorum. Bu bağlamda; "blog"umda yer alan, 6 Ocak tarihli "Gelin, Yaşamı Öne Çekelim" başlıklı "post"u, izninle, sana ithaf ediyorum. Ve, " Who knows what the future will keep in store for us?" diyorum.
Sağlıcakla kal!

Adsız dedi ki...

Sevgili Ozlem,
Yola ilk ciktigin andan, hatta daha cikmadan favorilerime ekledim, ve yol sirasinda anllatiklarinda kimi zaman guldum, kimi zaman endiselendim. Ama sag salim donmene, gonlunden gecenleri baska bahara ertelemeden yasamana gipta ettim. En onemlisi senin gozunden gitmedigim yerleri, gormedigim sesleri duydum.

Adsız dedi ki...

Ben sana dedim bir huzur dinginlik gelmiş sana diye...mutlu gördüm, mücadele halinde değil..hoşgeldin didem ışımer

enne dedi ki...

Tüm öğleden sonramı seni okumaya ayırdım. itiraf ediyorum Arjantin'de bırakmıştım seni, bölük pörçük okumuştum. Ama şu kasvetli Çarşamba gününde yaptığım en güzel şeydi seni okumak. Bu kez baştan başladım ve neden bu yolculuğa çıktığını da anlamaya çalışarak okudum. İnanır mısın, sanki seninle birlikte gezdim dünyanın yarısını. Keşke gün gün okuyup takip edebilseymişim dedim.

Tanıyorum artık seni, lütfen yazmayı bırakma, yeni seyahatlere çık ve anlatmaya devam et.

Adsız dedi ki...

hayat bazen burnumuzun dibinde durur da biz onu görmez uzaklarda ararız!aramak ta güzeldir önce kendini keşfedersin sonra bi bakmışsın aradığın şey zaten çok yakınındaymış...

Annelog Atölye dedi ki...

Evrenle ilgili sözü okumadan, yzını okurken aklıma Simyacı geldi. Gördüklerin çok değerli hazineler bence. Devam etsen de, bıraksan da.
Sevgiler:)

Adsız dedi ki...

Allah yolunu acik etsin,
Bir gün bize de nasip etsin.

Selamlar/Saygilar

New York Muhtari dedi ki...

yazin da cok guzel, kahkahalarla guldugun resmin de.... idolumsun, su okul bitsin, ben de kendimi yollarda iz bulmaya birakacagim..

ozlemisim blogunu okumayi...

Adsız dedi ki...

merhaba,

ilk kez okudum yazılarını, hem içindeki gezme aşkına hem yazma ve paylaşma sevdana bir selam olsun. gezmek ne guzel dimi, sanki içinde boşalan pili doldurmak için yola çıkarken aslında pille çalışmadığını,güneş enerjisini yettiğini öğrenmek gibi. yalnız seyaht eden biri olarak yaptıkların bende hayranlık uayndırdı,darısı başımıza :)

Adsız dedi ki...

fethiye resimlerini görmek istermisin..