26 Haziran, 2010

norway: the way to the north

Milyon yıl önce oluşmuş derin fiyordlar, karlı dağlar, bereketli ovalar, keskin vadiler, ucu bucağı görünmeyen ormanlar, her köşeden fışkıran şelaleler, çağıl çağıl akan nehirler, fırtınalı denizler, beyaz geceler, kuzey ışıkları (aurora borealis), -50 ve +30 derece arasında seyreden bir hava, buzullar, göller… Doğanın kaç yüzü varsa, bu ülkede karşınıza çıkabilir!
Sevimli köyler, kimisinin çatısı çimle kaplanmış üçgen kırmızı evler (Annemizin evinde asılı duran o tablo var ya, önünden dere akan ahşap ev tablosundan bahsediyorum, o tablo kesin bu topraklarda çizilmiş!)... Güzel ve tarihi liman şehirleri...
Ormanın derinliklerinden her an fırlayacakmış gibi duran Norveç mitolojisinin sevimli yaratıkları, troller… Dünyalar güzeli ve fakat zorlayıcı tabiat ana ile kökleri Vikinglere uzanan, petrol zengini devlet babadan çıkan bir ülkenin çocukları, Norveçliler.Bu ülkede -26 saati pasaportsuz olmak üzere- 7 günü devirdim (gidemediğim şehirlere de pasaportum gitti diyebiliriz:)). Yol anılarını ve seyahate dair ipuçlarını ayrıca yazacağım.
Bu arada GGSB bursiyerlerinden Selen, İran üzerinden Hindistan'a doğru yolculuğa başladı. Geçeceği ülkelerin koşulları elverdiğince blogunu güncelleyecek: doguyabakmak.blogspot.com. Seyahat Bursu finalistlerinden Ümit de aynı rotayı bisikletle geçmeyi planlamıştı. Pakistan vizesinde sorun çıkınca yüzünü Ekvador'a döndü. Bilet fiyatları el yakınca sonunda bisikletiyle Uzak Doğu'ya doğru yollara düştü: yolda.org. Genç gezgin arkadaşlarımın yollarda aradıklarını bulmalarını, evlerine keşfetmenin büyük mutluluğu yüreklerinde, sağlıkla dönmelerini diliyorum.

1 yorum:

diego dedi ki...

bursiyer haberleri ne güzel, ve projeler ne harika.. onca kişinin sadece interrail değil, bisikletle farklı coğrafyalar düşünmesi mutluluk verici