03 Ekim, 2009

genç gezgine mektup - 1

Sevgili genç gezgin,

Seyahat bursu vesilesiyle tanıştık seninle. Enerjin enerjimi çoğalttı, hayallerin hayalimi büyüttü.

Başladım düşlemeye: Neden 2010 yazında 50 genç gezgin eş zamanlı yollara düşmesin? Avrupa'yı, Asya'yı, Afrika'yı neden birbirine katmasın?
Talebin olduğu yerde, arz başlar. Önce sen hayal kur. 'Bir düşüm var' diyerek sesini duyur. Yoldaşlarını çoğalt. Gezmekle yıldız filan olunmuyor. O yolları seninle yürüyen, seninle kahır çekip, seninle sorgulayan, senin gibi meraklı arkadaşlara ihtiyacın olacak. Ne kadar çok yürek, o kadar çok ses. Paylaşmayı öğren. Çoğalmayı bil. O zaman seçenekler birer birer çıkar ortaya, el verenlerin sayıları çoğalır. Önce talep lazım ama! Talebi yarat. Şansını çoğalt.

Tam 1 ay olmuş Genç Gezginler Seyahat Bursu ilgili ilk yazıyı yazalı. Başvurunun bitmesine kaldı 3 ay. Şu ana kadar bursa başvuran bazı arkadaşların coşkularıyla, yaratıcılıklarıyla ya da ısrarcılıklarıyla öne çıktılar. Bazı arkadaşlarına da hayatta istedikleri şeyin kapısını bu kadar ürkek ve umutsuzca çalarlarsa (sadece seyahat bursu için değil, herhangi bir konuyla ilgili) mucize ummamaları gerektiğini, kişiliğimden beklenmez bir yumuşak dillilikle anlatmaya çalıştım:) Umarım mesajı alır, yeniden daha büyük bir iştahla çalarlar Pansiyon'un kapısını.

Seni yollarda hayal ediyorum da... içim sevinç doluyor. Yolun şimdiden açık olsun genç gezgin. Haydi bakalım, göster kendini!

1 yorum:

Mustafa Öztürk dedi ki...

Kendimi bildim bileli hayalperest olarak tanımlıyordum kendimi.. Meğer bu sehayat bursundan haberdar olana kadar hayal falan kurmamışım ben.. Bu burs ile aslında neleri değiştirdiğinizi tüm ayrıntıları ile görseniz kendiniz bile inanamazsınız :)