“En iyi profesyonel rehber ve gezi yazarı” ödüllü Saffet Emre Tonguç’un yazdığı “Avrupa’da Görülecek 101 Yer” isimli kitap Boyut Yayın Grubu tarafından geçen yıl yayınlandı. Turizme katkıları nedeni ile de 2008 TUREB En İyi Kitap ödülünü kazandı.
Türkiye’de alanında bir ilk olma niteliğindeki kitap, Avrupa’nın 40 ülkesindeki 101 yeri anlatıyor. Ülkeler hakkında ayrıntılı bilgilerin yanı sıra, Avrupa’daki tüm önemli şehirlerin tarihi ve turistik yerlerini detaylı biçimde veriyor.
“Avrupa’da Görülecek 101 Yer” kitabı, yaşlı kıtadaki Osmanlı ve Türk izlerini de takip edip okura ilginç bilgiler aktarıyor. Tallinn’de bir kilise haçının altındaki hilalin, Viyana’da kahvenin, Stockholm’de Süryanilerin, Berlin’de Bergama Müzesi’nin, British Museum’da Efes Artemis Tapınağı’nın, Rodos’ta Cem Sultan’ın, Arnavutluk’ta Rahibe Teresa’nın, Figueres-Dali Müzesi’nde Kapalıçarşı işi sandığın, Peterhof Sarayı’ndaki Çeşme Odası’nın hikayeleri kitapta yer alan detaylardan sadece bazıları.
Satış rekorları kıran “Türkiye’de Görülmesi Gereken 101 Yer” kitabının da yazarlarından olan Saffet Emre Tonguç’un beş yıllık çalışmasının ürünü olan eser Avrupa’ya gidecek herkesin başucu kitabı olmaya aday. Buraya kadar özetlediklerim, internette biraz tarama yaparak ulaştığım bilgilerden derlediklerim. Ben kitabı basılmadan, satır satır okuyan şanslı azınlıktanım. Kitaba dair yorum yapmadan önce, yazarı Saffet Emre Tonguç'u size anlatmama izin verin.
Senelerden 2006, aylardan aralık, ülkelerden Arjantin...
Aylardır yollardaydım. Binlerce kilometre aşmış, 10 çeşit milletten insanla tanışmış, iklimden iklime, ovalardan dağlara geçmiş, çekilebilir tüm eziyetleri çekmiş, hissedilebilir tüm duyguları hissetmiş, yorgun ama mutlu, yalnız ama halini pek benimsemiş bir yolcuydum o vakit.
Aylardır yollardaydım ve nihayet Patagonya'daki Ateş Toprakları'na, gezegenin en güney şehri Ushuaia'ya vardım. Haritalara ve uzaklara en az benim kadar sevdalı babamı aradım cep telefonumdan, 6 aylık seyahatim içinde ilk ve son kez. "Baba, ben dünyanın sonuna geldim!". (Turkcell'le bağlan hayataaa... Eyy Turkcell, duy sesimizi... TV'ye akıttığın reklam bütçesi yeter. Şu gençlere de bi el ver!)
Dünyanın Ucundaki Fener'e giden tekne için bir bilet aldım, liman çalışanlarının grevi nedeniyle tekne kalkmayınca pek adetim olmamasına rağmen, müzelerden birini gezmeye karar verdim. Macellan'ın seyahatini okuduğum bir anda Türkçe konuşan bir erkek sesi gelince uzaklardan, içgüdüsel bir refleksle koştum sesin sahibine: "Merhaba, ben de Türküm". İnanın bana, böyle anlarda söylenecek akıllı bir söz yoktur:)
O sesin sahibi, Saffet Emre Tonguç'tu. İlk bakışta sıfatları; gezgin, profesyonel rehber, Hürriyet Seyahat muhabiri. Beni, kaldıkları otele, yemeğe davet etti Saffet. Yaban ellerde, onca zaman 'save space' gençleriyle takıldıktan sonra memleketimden gelen bu sıcak, samimi davete: "Çok zarifsiniz, ben sizi rahatsız etmiim" demedim haliyle, daveti değerlendirdim:)
Böyle tanıştık Saffet'le. Sonraki 3 yıl boyunca; siz diyin 3, ben diyeyim 4 kez görüştük. Her gün gördüğüm arkadaşımından daha fazla "hamurumu" anladığını, daha güzel bir ben yaratma çabamı tanıdığını, varlığıyla bana bu ilhamı verdiğini biliyorum.
Arada sms atar dünyanın bir köşesinden. Kuzey denizlerindeki bir cruise'dan, ya da tropikal bir adadan... Sessiz geçmiş her döneminin sonunda, üreterek karşıma çıkar Saffet. Kitap yazar, fotoğraf sergisi açar. Tanıdıkça onu, sıfatlarının çokluğuna şaştım. Kişiliğinin derinliğine ise büyük saygı ve hayranlık duydum. Türkiye'de bu modelden keşke daha çok olsa dediğim insanlardan biridir Saffet. Çalışkan, üretken, analitik zekaya sahip, entellektüel, gustosu olan, zarif ruhlu, iham veren, saygı uyandıran... harika bir yazar, gerçek bir 'aydın'... anlamlı bir hayat yaşayan, dünyaya değer katan, 'bana hep bana' demeyen bir dünya vatandaşı... ve çok vefalı bir arkadaş. İyi sınıfına konabilecek daha pek çok sıfatı kolaylıkla onun için kullanabilirim. Satırlarını hayal gücümle doldurduğum bir karakter değil Saffet, "az laf çok iş" insanlarından.
Bir insanın sizden bu şekilde bahsetmesini sağlamak ne kadar zor fikriniz vardır elbet. Açıkça söyleyeyim, kimsenin benden böyle söz ettiğini duymadım henüz:) Demek ki daha yapacak çok işim, alınacak çok yolum var.
"Avrupa’da Görülecek 101 Yer" ve
"Türkiye'de Görülmesi Gereken 101 Yer"
Saffet Emre Tonguç'un kitapları.
Şimdi siz düşünün artık;
bu insandan sizce kaliteli bir eser çıkmış mıdıırr, çıkmamış mıdır?
Yorumu size bırakıyorum:)