04 Temmuz, 2011

kore hakkında ilginç gerçekler (2)

• Kore’de de ‘dayak cennetten çıkma’ gibi görünüyor. Okulda ödevini yapmayan, düzene uymayan vs öğrencinin dayak yemesi çok normal (Ama öyle az buz değil, öğretmen odasına çağırıp, öğrencinin sırtına, totosuna bayağı bir sopayla vuruyor). Velilerin bu durumla ilgili bir dertleri yok. Niye? Muhtemel kendileri de evde sopayı eksik etmediği için! Sadece çocuklar değil, koca koca adamlar da hala sopa yiyor sanki. Kore dramalarında kadınlar kocalarını/sevgililerini, müdürler elemanlarını, ebeveynler kazık kadar çocuklarını temizinden dövüyor. Ama gözlemim, adam etme yolunda mübah bir cezalandırma yolu olarak kullanılan dayak, yiyen kişide pek fazla travmaya sebep olmuyor. Dayağın bu boyutta olanını belli bir sempatiyle sunuyorlar seyirciye. Kazık kadar esas oğlanı anasının merdaneyle kovalaması açıkçası bana komik geliyor:) Ama bazı Kore filmlerinde (bkn Bin Jip), aile içi şiddetin sinyallerini de alıyoruz.

• Dayağın meşru olduğu bir ülkede fiziksel itiş-kakışın da çok anormal karşılanmaması lazım. Bu açıdan bizim memlekete benziyor Kore. Yandaki fotoğraf Güney Kore parlamentosundan:)

• Kore’de kimchi, soju vs yanında, hiçbir sosyal sınıfın vazgeçemediği bir şey daha var: Terlik! Türkiye’deki gibi, bir eve girdiğinizde ayakkabılarınızı çıkarmak, pek çok Asya ülkesinde olağan. Koreliler ise bu konuyu biraz abartmış sanki:) Mesele Kore yapımlarında sıkça gördüğümüz bir sahne; jet sosyete mensubu birini canlandıran karakter (üzerinde tarzdan ve pahalılıktan yıkılan bir kıyafet) eve girerken mutlaka ayakkabısını çıkarır, ayağına komik bi terliği geçiriverir. Jilet gibi takımının altına nasıl yakışmıyor o terlik, anlatamam. Ama yok, şekil yapıcaz derken gerçeklerden sapılmaz Kore yapımlarında:) Başka bir sahne; eve girmek üzereyken kapıda öpüşmeye başlar gençler. Eve girerken, o dakika terlik kimin aklına gelir? Koreliler'in gelir arkadaş, Koreliler'in gelir! Sadece evde kullanılmaz üstelik terlik; iş yerinde ve okulda da giyilebilir.

Güney Kore’de kurallara uyulur! Orada yaşayan bir Amerikalı, sabahın 5’inde sokaktan bir araba bile geçmezken, yayaya kırmızı ışık yandığı için tanıdığı tüm Koreliler'in 3 dakika hiç tereddütsüz yeşil ışık yanmasını bekleyeceğini yazmış blogunda. Bunu da otoriteye olan saygılarına bağlamış.

• Kore'de popüler yemeklerden biri kalamar; sorun, onların sıklıkla kalamarı canlı yemesi! Denizden yeni çıkmış hala hareket halindeki bir canlıyı ağızlarına atmalarını izlemek, hoş bir deneyim değildi benim için.

• Güney Koreliler’in - resmi olmayan- bir de İngilizce isimleri var! Yabancıların adlarını söylemesi pek zor olduğu için.

• Aslında bir yarımada olan Güney Kore, karaya bağlı olduğu tek taraftan sınırı geçemediği için bir nevi ada ülkesi! Ülkenin dünya erişimi, deniz ya da hava yoluyla yapılabiliyor.

• Kore’de burada olduğumuzdan daha yaşlıyız maalesef. Çünkü yeni doğan bir bebeği 1 yaşında kabul ediyorlar. Örneğin 24 Aralık’ta doğan bir bebek, 1 Ocak’ta artık 2 yaşında (Duydun mu Azlii?:)) 7 günlük bir bebek nasıl 2 yaşında olabilir? Ben bu hesaplamayı hiç beğenmedim arkadaş!

Güney Kore’de sadece Güney Kore arabası kullanılır. Her konuda “yerli malı kullanmalı” takıntıları varmış gibi durmuyor ama Hundai, Kia Motors gibi markaların anavatanında araba seçimi tamamen 'milli' (Parantez açıp, Güney Kore'nin araba üretiminde dünyanın en büyük 5. ülkesi olduğu bilgisini ekleyeyim).

• Güney Kore’de elinizde adres var diye aradığınız yeri kolayca bulurum sanıyorsanız, muhtemel yanılıyorsunuz. Çünkü Güney Kore’de bina numaraları belli bir düzen içinde gitmiyor, binanın yaşına göre verilmiş! Yani 1 nolu bina, sokağın en eskisi. Binanın yaş hiyerarşisi içindeki yerini bilmenin bize ne faydası var, adres bulmaya yarayan bina numarası yokken hislerimize göre mi ilerleyeceğiz? Muhtemel evet.

• Kore’de ilginç tematik kafeler var; içerde kuşlar uçabilir, herkes garip kıyafetler giyiyor olabilir, hatta medikal kafede bir doktor hızlı tarafından size muayene de edebilir.

• Malumunuz, 50’lerin başında, 3 yıl süren iç savaştan sonra, Kore 2’ye ayrılmış. Savaş 1953’te güya bitmiş, ama aralarındaki gerilim hala devam ediyor. Kuzey ve Güney Kore arasındaki sınır, dünyanın en çok asker yığılmış sınırlarından biri. İki ülkenin ilişkileri oldukça kırılgan. Hal böyleyken, savaşın nefesini her daim ensesinde hisseden Güney Kore’de erkekler için askerlik zorunlu ve süresi 2 yıl!

9 yorum:

Adsız dedi ki...

kore serisi çok eğlenceli..

teşekkürler

oktay..

Azzli dedi ki...

Yaş hesabı sadece Kore'de değil, bütün uzakdoğuda +1 olarak söyleniyor.

Türkiye'de bile annemler hala benzer konuşur ya. Oğlum 10 aylık ama '11'in içinde' şeklinde söylüyorlar. Ya da ben 34 yaşındayım ama '35'in içindeyim'

Terlik olayı da bütün uzakdoğuda mevcut. Singapur Havayolları hostesleri uçakta bile terlik giyiyorlar diye bir ara eleştirilirlerdi.

Aslında Çin-Japon-Kore kültürleri yakın coğrafyaları ve benzer kökenleri yüzünden birbirine benziyor. Japon ve Kore ada ülkesi olmaları ve uzun yıllar izolasyonist kalmaları yüzünden olsa gerek daha geleneksel. O yüzden dayak, terlik gibi şeyler daha kalıcı olmuş olabilir.

Güney Kore ada ülkesi değil ama Kuzey Kore'yle olan durumları yüzünden karayla bağlantıları yok. Teoride yarımada ama pratikte ada olmuş durumdalar.

Zurcin dedi ki...

peki biz gidersek coffee prince'i nasil bulcaz yaw. simdi icime dert oldu bu benim :( Sacma adres sistemi kafami bozdu...

Taurus Skywalker dedi ki...

İlginç geleneklere sahip, farklı bir kültür ne kadar ilgi çekici. :) Parlamento desek bizde hiç öyle kavgalar olmadı. Bunlar aşmışlar. :)) Ellerinize sağlık, çok eğlendirici bir seri oldu.

OzlemPansiyon dedi ki...

zuncincim, sorunun yaniti su adreste: http://english.visitkorea.or.kr/enu/CU/CU_EN_8_5_1_26.jsp

Adsız dedi ki...

ağzım açık oyuyorum :(

Adsız dedi ki...

okuyorum olacaktı pardon...

evanrr dedi ki...

Yani biz de oraya gidersek yaşımız mı büyüyor ? Veya oraya gidince oranın vatandaşı olunca falan ?

Unknown dedi ki...

Allahım bu nasıl bir ülke... Bildiğim kadarıyla oradaki her şey çok pahallıymış.