31 Aralık, 2011

elveda 2011

1975’te yürümeyi, konuşmayı öğrendim; 1981’de okumayı, yazmayı...

1984’te bisiklete binmeyi öğrendim; 1985'te özgürlüğün güzelliğini...

1987’de arkadaşlığın değerini öğrendim; 1988’de yalnızlığın mutlaklığını…

1990’da aşık olmayı öğrendim; 1991’de kalp ağrısından ölünmediğini…

1992’de para kazanmayı öğrendim; 1995’te başarısızlığın acı tadını…

1997’de azmin elinden bir şeyin kurtulamayacağını öğrendim. 2000’de potansiyelimin bilincine vardım.

2001’de doğuştan ‘arıza’ olmadığımı öğrendim. 2005’te arızalanma hakkımı kullandım.

2006’da yollara düştüm ve hayata başka bir yerden bakmayı öğrendim. 2007’de küllerimden yeniden doğdum.

Her gelen sene bir tuğla koydu, bir çentik attı... Öğrenerek, deneyerek, didinerek, eğlenerek bu günlere ulaştım.

Muhtemel bu sene de, öğrenecek fazla şey kalmadığından endişelenen Özlem olarak, hayat bana yine yapacak sürprizini… Öğrenmenin sonu olmadığını yeniden fark edeceğim.

2011’in, hayatı anlamlandırma adına yeni fırsatlar sunmasını ve bize bu fırsatların izini sürecek bakış açısı, istek ve coşkuyu getirmesini diliyorum.

***

Geçen yıl bugün sevdiğim birkaç dosta yeni yıl tebriği olarak yukarıdaki mesajı atmıştım. O günden bugüne 365 gün geçti, dünya güneşin etrafındaki bir turunu daha tamamladı.

2011 zor bir yıldı benim için; elimden gelse kayıtlardan sileceğim. Belki gelecekte "Ben 2011’de şunu öğrendim" diyeceğim bilge bir sükunetle... Ama bugün küskünüm kendisine...

Yeni yıla Heybeliada’daki Heyamola Ada Lokantası’nda gireceğim. Yolu düşeniniz olursa, beklerim.

İyi seneler!