25 Ekim, 2014

ölümler çıplak gelir

M: Gözlerini kapat ve kendini herhangi bir yerde hayal et.
Ö: …
M: Ettin mi?
Ö: Ettim.
M: Neredesin?
Ö: Denizdeyim. Bir yelkenlide.
M: Ortam nasıl?
Ö: Deniz sakin, hava güneşli. Usul usul esiyor rüzgar.
M: Etrafta ne görüyorsun?
Ö: Adalar… İrili ufaklı adaların arasından geçiyorum. Güzel tropikal bir adanın yanındayız. Rengarenk kıyafetler içinde neşeli insanlar dolaşıyor sokaklarda.
M: Karaya çıkacak mısın?
Ö: Hayır.
M: Neden? Teknede seni bir şey mi tutuyor?
Ö: Bilmem. Belki.
M: Yelkenliye dönelim. Etrafta dikkatini çeken bir şey var mı?
Ö: Bir ip var, aşağı doğru sarkıyor. Tekneye bir şey bağlı galiba.
M: Nasıl bir şey?
Ö: Ceset torbasına benziyor.
M: Ceset torbası mı?
Ö: Evet.
M: Sence o torbada kimin cesedi var?
Ö: (Gözyaşları akmaya başlar) Benim!
M: Ne yapacaksın o torbayı?
Ö: …

Kendini rüzgara bırakmış bir yelkenlide, neşeli adalara uzaktan bakarak ilerlerken ölümümün yasını tutuyordum. Cesedimi ne yapacağımı o an ben de bilmiyordum.