
Ozlem: Sizin ulkeleriniz iliskisi nasil? Pek iyi degil diye duydum.
Genclik: Yok canim, superiz.
Ozlem: Valla bilmem. Ben kitaplarin yalancisiyim. Uruguay, Arjantin bayragindan kopya cekmis!
Gerardo: Aaa, yok canim bizim bayraklarimiz cok farkli.
Guido: Eee, o kadar da farkli degil canim. Bizimkine bayagi bir benziyor harbi .
Ozlem: Hem tangonun hangi ulkede ciktigi da tartisma konusuymus. Ama ben tangonun Arjantin’de dogduguna inaniyorum. Tangonun dogdugu binayi bile gezdim San Telmo, Buenos Aires’te. Hem onlara daha cok yakisiyor tango. Hehe:)
Gerardo: Bu konu gercekten kesin degil. Nerede dogdugu mechul. Arjantin daha buyuk bir ulke oldugu icin onlara mal edildi ama?!?
Guido: Hops! Orada dur bakalim.
Atesli milletler bunlar. Bizim gibi iddiaci, hemen gaza gelmeye de fazlasiyla musait bunyeleri. Hal boyle olunca, biraz kiskirtma ile eglence kacinilmaz.
Uruguay’a tabii ki gidecektim ama Eda’nin gelisinin ertesi gunu Buenos Aires’ten sikilmasi sonucu hizli bir kararla Uruguay topraklarina daldik, birlikte olacagimiz bir haftanin 4 gununu Uruguay’da birlikte gezerek gecirdik.
Uruguay’in sirin sehri Colonia, Buenos Aires’ten hizli feribot ile 1 saatlik uzaklikta. BA’daki ilk 3 gun boyunca “Burasi egsoz kokuyor, cok gurultulu, pis, cok fakir” vb sekilde soylenmeleriyle kanimi kurutan Eda’nin sonunda yuzu guldu Colonia’da (20 kusur yildir memleketten uzak yasayan ama hep bir gun donmeyi hayalleyen Eda’ya, TR’de barinma sansinin olmadigi tarafimdan defalarca hatirlatildi).




1972 yilinda Vilaro’nun oglunun da icinde oldugu bir ucak Ant daglarina cakilir. Gunler suren aramalar sonucsuz kalir ve ucaktan iz bulunamaz.

Dayioglu’nun kitabinda, Vilaro’nun, ogluna yeniden kavusunca, Casa Pueblo’yu devlete bagisladigini okudugumu hatirliyorum. Oraya gidince gordum ki Casa Pueblo ozel mulklugunu koruyor. Halen hayatta olan 83 yasindaki Vilaro evin bir bolumunde yasiyor. Diger bolumler ise parayla gezilebilen bir sanat galerisi ve otel olarak isletiliyor. Kimsenin kimseye bir sey bagisladigi yokmus yani.
Uruguay; Brezilya ve Arjantin’in arasina sikismis, tarihte de Portekiz ve Ispanya’nin arasinda cekistirilmis, 3.5 milyon nufuslu, Guney Amerika’nin 2. kucuk ulkesi. Uruguaylilar tum GA uluslari arasinda bana Italyanlari en cok hatirlatan millet oldu; ayni melodik konusma, el kol hareketleri filan. Eglenceliler:)
Uruguay’dan dondugumuzde cebimizde tam olarak 5 kurus kalmamisti ve Eda’nin ucagini bekliyorduk (On kusur yil once Yonca ile ciktigimiz Kusadasi seyahatinden, 2 belediye otobusu bileti ile donmustuk; biri ona, biri bana. O ani hatirladim durum karsisinda). Gece olmus benim nerede kalacagim mechul, ATM makinasi yok, esyalar o dakika bin ton gorunmekte gozume, Eda’nin banka karti kayip, ucagina pek az zaman var. Eger havaalaninda bir vergi odemesi gerekiyorsa neresinden odeyecegi ikimizin de kalbini sikistirmakta. Mucizevi bir sey oldu (Bu seyahatte gerceklesen onlarca mucizeden biri daha); Iki pesomu sikistirdigimi hatirladigim cuzdanin gizli gozunden 100 USD cikti. Yola cikana, evren yardim ediyor. Bana inanin! :)
Uruguay’dan sonra bir gece daha Buenos Aires’te kalip sonra guneye dogru basladim uzun yolculuklara.
Giderim alisigim gitmelere / Gerek yok isyan etmelere
Son dakikaya kadar hala icimden bir ses “Yeter, don artik” demeyi surdurdu. Neden bilmiyorum, ama artik bu yolculugun misyonunu tamamladigini ve bir an once “eve” donmek gerektigini dusunmeye baslamistim.
O sese kulak verseydim, balinalara el mesafesi yaklasmayacak, penguenler ve foklara goz kirpmayacak, cocuklugumda hayallarimi susleyen dunyanin ucundaki fenere ulasamayacaktim (gerci hala gormedim ama pek yakin).
Kac kisiye nasip olur ki bu?
3 yorum:
Ozlem'cigim, her ne kadar pek cogu donmeni dort gozle beklese de Pansiyon'da, henuz geri donmedigine sevindim.Dedigin gibi ne guzel kalip, hayallerine biraz daha yaklasmissin. Komsu kapisi degil ki, TR'a donesin, 3 hafta sonra geri gelesin.
Maceralarini dort gozle bekliyorum.Dikkat et kendine.
ozlem TRye don veya donme demiyorum, sen en iyisini bilirsin, ama en azindan ne zaman donecegini soyle de merak etmeyelim yani gorusebilecekmiyiz diye.
optum cok
Dön dedim, dööön. Ben çok özledim seni.
Yorum Gönder