Gidememeye hazirlanmistim. Diyordum kendi kendime, "En kotusu ne olur? Toplar bavulu aynen donersin otele. Hem Cape Town'dan kanka yaptin. Otelin gorevlisi de asik gibi. Tasitmaz koca bavulu. Sorun var miymis? Yokmus!"
Hikayemin basini bilmeyenler su dakika niye vatana donemedigimi de tam anlayamamistir. Durum ozetle su: Delta Airlines'in calisan yakinlarina sattigi ucuz bir biletle yolculuk etmekteyim. Ucuz etin yahnisi, ucakta ancak yer varsa ucaga binebiliyorsun. Sorun su ki, ucakta yer olup olmadigi, ucagin kalkmasina 10-15 dk kala belli oluyor. Sen bu arada tum kontrolleri, check-in islemlerini, havalimani vergi odemelerini vs yapmis, 3 saat harcamis oluyorsun. Isin hazin bolumu, bunca efordan sonra "Kusura bakmayin, sizi ucaga alamiyoruz demeleri".
Aylardir yollarda olmanin verdigi guven ve son gunlerde kazandigim her seye pembe gozlukle bakma yetenegiyle, Persembe gecesi ucaga binemeyince, aptal aptal gulumsemis ve "Vardir bi hikmet!" demistim.
Cuma aksami (dun yani), yine saatlerce takildik kuyruklarda. Persembe ucaga binemeyen yolculara bir de yeniler eklenmis. Olmusuz 17 kisi. Boyle durumlarda ucaga ilk kimin alinacagini calisanin kidemi belirliyor. O da yasla gelen bisey. Yani benim biletin kidemi muhtemel kotudur.
Durum aciklandi; 17 kisiden sadece 5 kisiyi aldilar, icinde benimde oldugum kalanlara nanik dendi (Persembe garibanlarinin tamami yine patladi). Hemen herkes aglamaya basladi. Amerikan tavirlari devreye girdi: Mudurle gorusmek istendi (Turkiye'de "Sen benim kim oldugumu biliyorsun" davranis kalibi varsa, ABD'de de "manager gorusmesi" var. Cok eglenceli). Tum bu kargasa icinde bende ayni anlamsiz siritma. "Canim daha yasanacaklar var demek" sukuneti:) Bu hali "kiz Buenos Aires'e bayildi, donmek istemiyor" seklinde yorumlamayin sakin. Baska bir hal. Gereksiz bir pozitiflik var uzerimde. Zekami filan kaybetmis gbiyim.
Ben oyle ortamlarda takilip, insanlarla konusurken, inanilmaz bir sey oldu. Ucus hakki cikan 5 kisiden 2'si ortada yok. Herhalde bir vakit umutlarini kaybedip gitmisler. Sirayla kidemlerine gore kalan yolculari anons etmeye basladilar. Ben geyik yaparken, kalanlar da alandan ayrilmis. Koltuk bana kaldi. Hohoyt!:) Kostur kostur bindim ucaga, son kisi olarak. Bir sey hissedemeden koptum kitadan. Sagolsun bir de business ucurdular. Film, yemek, icmek derken Atlanta'ya varmisim bile. Bitli hostelden cikip gelmistim. Hayat iste! Bir gun yerde, obur gun gokte.
Simdi Atlanta'da NY ucagi icin ayni sancili bekleyis surmekte. Icimde bir his, bugun hem NY, hem de Istanbul ucaginda yer bulacagimi soyluyor. Bulamazsam da sorun yok. Starbucks'in oldugu bir ulkedeyim. Niye sorun olsun ki? :)
3 yorum:
super bi pozitiflik bu ya! Afferin Ozlem, gercekten yaradi sana bu gezi. Hakkaten bir gun gec binsen ne olur ki sanki ucaga, yeni insanlarla tanisir geyik attirirsin en kotusu. TRye varinca da kisa bir not dus de haberimiz olsun.
optum cok seni
Afedersiniz ne kadar ucuz oluyo bu bilet acaba , çok merak ettim.
oldukça ucuz oluyor... thy de mesela; 4 adet gidiş dönüş yurtdışı biletine sadece vergilerini ödeyerek sahip olabiliyor, daha da uçmak isterseniz en ucuz biletin fiyatının %90 ını ödeyip bileti alıyorsunuz... Bir havayolu çalışanının yakını olmak bir insanın başına gelebilecek en güzel şeylerden birisi.
Yorum Gönder