08 Aralık, 2006

usudum ustumu ortsene anne

'Eve donus'u yazdim ama benim hikaye 'eve donemeyis' olacaga benzer. Dun aksam binemedigim ucaga, bakalim bu aksam da binemeyecek miyim?
Gidip de yazamadigim yerlerin resimlerini ekleyeyim bari, su bekleyis bir ise yarasin!

"Dunyanin en guney sehri" olarak unlenen Ushuaia'ya sadece 12 km uzakliktaki Tierra Del Fuego (Ates Topraklari) Ulusal Parki.


Ushuaia aciklarindaki bir ada, komsularindan pek de farki yok!

Arjantin'in buzullari ile unlu El Calafate sehrine 80 km uzakliktaki Los Los Glacieres Ulusal Parki'nda yer alan Moreno Buzulu. Buyumeyi surduren ender buzullardan. Nefis bir manzaraydi gercekten!

Los Glaciares Ulusal Parki, bu sefer at sırtında gezerken...


Son gunlerimi Patagonya'nin ulusal parklarinin temiz ama pek soguk havasinda, bol hareket gecirdim. Vucudumda agrimayan tek yerin, kafamda saclar olmasi bundan olabilir mi? Ozellikle 9 saatlik 'at ustunde Patagonya' fantazisi beni mahvetti! Gercekten her yerim tutuk su dakika. Belki de ucaga binemedigim iyi olmustur.


Ve dunyanin ucunda Turk gormedigimi saniyorsaniz buyuk yanilgi icindesiniz! Tabii ki gordum. Ushuaia'da hem de:)

O gun liman iscileri eylem yaptigi icin elimde tekne bileti, kaldim kapida. Bari su meshur Ushuaia hapishanesine gideyim dedim. Ta taaaam... Yan odadan gelen 2 kelime Turkce hemen carpti kulagima. Kosarak takip ettim sesi. "Merhabaaaaa... Ben de Turk'um!":)

Fest Travel'in 20 kisilik yolcu ekibi ve rehberleri sevgili Saffet beni bagirlarina basti. Otellerinde gule eglene bir aksam yemegine katildim. Pek guzel oldu yani:)

Hiç yorum yok: