15 Kasım, 2006

titicaca´nin kardelenleri


Bolivya ve Peru’nun paylastigi, Guney Amerika’nin en buyuk golu: Titicaca. Tasima yapilabilen dunyanin en yuksek tatli su golu (3820 m) ayni zamanda. Efsaneleri, tarih boyunca gorup gecirdikleri, uzerinde saz adalar kurarak alternatif bir hayat suren insanlariyla ozel bir yer. Inka mitolojisine gore gunes buradaki Isla de Sol adasinda dogdu. Bolivya tarafinda yeni bulunan bir arkeolojik alan nedeniyle kayip uygarlik Atlantis´in aslinda bir kita degil, bu goldeki sular altinda kalan adalardan biri olup olamayacagi da tartisiliyor.

Uru´lar sazdan yaptiklari yuzen adalarinda yasiyorlar. Saz adada olmak garip geliyor bana. Uzerinde yurudukce saz esniyor, biraz icine gomuluyorum. Ogreniyorum ki sazlar curudukce yenileri ile degistiriliyormus. Ada 12 yilda tamamen curuyor ve yenisi yapiliyormus.

Titicaca Golu’ndeki cocuklari nasil anlatmali? Ciplak ayaklariyla sazlarin ustunde zip zip, gelen turistlerden bir seyler kapmaya calisiyorlar. Tombis yanaklari soguk ve gunesin karisik etkisiyle muhtemel, siyaha kacan bir kirmiziyla boyanmis sanki, narin cocuk derileri kalinlasmis.

Uruguay’li arkadasim hazirlikli; yaninda seker getirmis cocuklar icin. Cocuklarin hepsi onun tepesinde. Gozleri doluyor bir ara. Yuregine bir sey oturdugunu soyluyor. Benim de oturdu. Iste o gunden beri surekli icimden Kardelen´i soyluyorum.

Ne senden fazlayım, ne senden az/ Aynı macerada ayrı biraz/ Gözle biçim biçim, kalple anlar içim / Ayrı gayrı olmaz, sen yoksan ben hiçim
- Aç kardelen, aç / Dağın olayım, suyun olayım, göğün olayım, aç
Her çiçeğin kar altından güneşe giden masalında / Yaşamak yeniden tazelenir, yeniden anlamlanır / Işığa uzanırken kardelen kış rüyasından / Ümidin mucizesiyle, sevince uyanır.


Hiç yorum yok: