21 Nisan, 2011

neden seyahat?

Genç Gezginler Seyahat Bursu'10 başvuru yazılarından...



"Sizce de küçükken kandırmıyorlar mı kız çocuklarını prenses olduklarına inandırarak, oysa masalını kendi yaratır insan; benim de kendi masalımı aramam, yaratmam gerek dünyayı özümseyip..." (Güneş)

"Yukarıdan insanlara baktım, 'duruyorlardı'... Ben de seçimimi o akşam yapıp, 'yaşamaya' karar verdim." (Feyyaz)

"Charles Darvin 'Hayatta kalan, türlerin en güçlüsü değildir, en zekisi de değildir. Hayatta kalan değişime en çok ayak uydurabilendir' demişti. Dünya hızla değişiyor. Değişen bu dünyada değişime ayak uyduran hayatta kalacaksa, kimse bunu oturduğu yerden yapamaz. Kendimi değişikliklere açarak hayatta kalma şansımı artırmak ve kazandığım deneyimle başkalarının yaşama tutunmalarına yardımcı olmak istiyorum." (M. Zeynep)

"Giderim sadece bu yüzden, gittiğim yerin insanını, sokağını, sokak köpeğini de benimmiş gibi seveyim, önemseyeyim ya da benim olmayanları da sevmeyi öğreneyim diye. Sonra da koruyayım artık bana uzak sokakları da!" (Selen)

"Bu dünyada benden başka, arkadaşlarımdan başka, tüm tanıdıklarımdan ve gördüklerimden de başka insanların yaşadığının farkındayım. Yaşam denilen şeyin kendi nefes alış verişimden öte, milyonlarca insanla beraber meydana getirdiğim bir döngü olduğunu biliyorum. Dişlerimi fırçalarken kapattığım suyu, her yıl mart ayında diktiğim ağacın oksijenini, ‘gereksiz yere yanıyor’ diye söndürdüğüm elektrikle koruduğum dünyayı kimlerle paylaşıyorum görmek istiyorum." (Semih)

"Yeni sorular için hep yeni mekânlara ihtiyaç duydum yaşamımda… Kahkaha, neşe, hayat üstüne düşünme, hayatı üstüne düşürme, hüzün, hazin ve aylaklık… Çok derin bir anlam aramıyorum ama merak ediyorum: Bize insanlık hakkında anlatılanlar doğru muydu diye." (Dilan)

"En az 10 dilde merhaba diyebilmenin, en az 10 dilde dolu dolu gülebilmenin, paylaşabilmenin, en az 10 dilde şaşmanın, bilmeden koşmanın, kaybolmanın, en az 10 dilde sevebilmenin, hayal edebilmenin zamanıdır şimdi. Yollara düşmenin zamanıdır şimdi…" (Özgün)

"Şimdi bize fazla olmayan bir şeyi istiyoruz. Hakettiğimizden fazla olmayan, sabahtan akşama kadar kaybolmayı istiyoruz. İlk kez geçeceğimiz yolların şarkısını söylercesine hasretindeyiz. Hasretindeyiz, çünkü yorulduk. Yorulduk kaybolmamış gibi yürüdüğümüz yollardan, evlerden, işlerden, okullardan... Onların yabancılığından yorulduk. Başka gibi yaşanan aynılardan, bize, insana içkin olmayan kaygılardan, duygulardan, yalancılıklardan yorulduk. Nefes almak istiyoruz." (Murtaza)

"Araştırmaya, öğrenmeye son derece aç olan beynim bu defa görerek, dokunarak, tadarak, koklayarak ve duyarak öğrenmek istiyor. Gideceğim yerlerde, gezeceğim sokaklarda bırakacağım ayak izleri, benden ve bizden izler bırakabileceğim ruhlar..." (Hande)

"Bilmedik sokaklarda ilk kez gördüğüm evlerin pencerelerinde kim bilir ne hikayeler, ne fotoğraf kareleri, ne insanlık halleri özellikle beni bekliyor. Yani mutlaka herkesi bekleyen hikayeler var ama bir de “özellikle” beni bekleyen hikayeler vardır ve ben onlara ulaşmanın heyecanındayım. Hayata geç kalmak istemiyorum!" (Birge)

"Çünkü ben dünyaya neden geldiğimi anlamak için uğraşıyorum. Çünkü ben her insanın dünyaya bir geliş sebebi olduğuna inanıyorum. Önemli olan insanın bu varlık sebebini bulması ve dünyayı, iyiye ve güzele dönüştürmek için kendi küçük devrimlerini yapabilmesi, en azından bunun için elinden geleni yapmaya çalışması." (Pelin)

****


Bir yerlerde hala seyahati düşleyen, yollarda olmaya ihtiyaç duyan gençler var değil mi?


O gençler hemen başlasın düşünmeye; "Yollara Özlem" en iyi nasıl anlatılır diye.

Genç Gezginler Seyahat Bursu 2011 başvuru koşulları, yarın Pansiyon'da!



Hiç yorum yok: