02 Kasım, 2006

atacama çölü, şili

Su dakikadan sonra benden yazi filan beklemeyin arkadaslar. Canimin derdine dustum. Kizgin collerden, karli daglara efsanesi aynen gercek oluyor. Bunu da atlatirsam vallahi donecegim guvenli limanlara, bi daha da acilirsam n´oliim!

Hareket etmek uzere olan tur minibusune; buralara kadar geldik, col gormeden donmem diye super ani bir kararla binersen ne olur? Kot pantolon, siyah t-shirt, uygunsuz ayakkabi ile 5 saat collerde yurursun. Bilmem kac derecede kavrulursun. Tabii ki sapka, gunes kremi ve en muhimi suyun da yoktur!

En aci sekilde col tecrubesini yasamis bulunmaktayim. Bin sukur, hayattayim!

Kerpic odanin gecesine 20 dolar verir, umdugun gibi komsu ulkeye bir otobus olmadigini anlar ve aci yol/col deneyiminden sonra bir an once buradan kurtulmayi kafana koyarsan ne yaparsin? Yilana sarilirsin.

30 saatlik otobus yolculugundan sonra ulastigim San Pedro de Atacama´da mahsur kaldigimi sandim once. Bolivya´ya gecis icin on takla atip bol dolar harcamayi goze alarak 2 gun boyunce bana eslik edecek bir sofor ayarladim sonunda. Yarin sabah Bolivya daglarina dogru yola cikiyorum.

Hazirliksiz cikacagim 4300 metrelerde soluksuz kalmazsam veya bizim sofor amca hazir daga da geldik, bi turk lokumunun tadina bakalim demezse ya da -12C derecede olmeden uyumayi basarabilirsem (Mayis-Agustos araligi haric kaloriferi sonmeyen biriyim ben!) bi ara yazarim...

Yillar yili dert yolunda / Ne ilk ne de sonuncuyum / Lay lay lom. Ben acilarin cocuguyum... Lay lay lom.

5 yorum:

JTB (JourneyToBlue) dedi ki...

aman diyim.. tikkat et kendine. şansın bol olsun:)

New York Muhtari dedi ki...

ozlem alemsin valla, senin bu senaryo uretme yaraticiligin tavana vurdu sanirim bu seyahatte. umarim bahsettiklerinin hicbir olmaz, sofor amca sag salim vardirir daglarina, bol bol nefes alir, bize guzel mailler yazarsin yine..

Kendine iyi bak...

Adsız dedi ki...

Menuskus "geliyorum" diyor.

Adsız dedi ki...

Ozlemcim,
Gecmis olsun.
Biraz fazla dellenen birisin galiba.
Ne bu aniden cole gitmeye karar verdim, simdi 4300 metre yukseklige cikiyorum falan...

Ben sen hep suradan suraya buradan oraya diye yazdigin icin work-in-progress seklinde de olsa bir plan dahilinde gidiyorsun sanmistim, ama anlasilan yanilmisim.

Bence boyle dalislar yapma...

Hatta 4300 metreye cikma olayini ertele falan diyecegim ama sen bunu muhtemelen indikten sonra okuyacaksin. Sonucta 5 saat gunes altinda kaldiktan sonra bir de 4300 metreye cikip hava sicakligindaki farklilik mi desem, oksijen miktarindaki azalma mi? Vucudunu bu kadar yorma, sonucta biyonik kadin (en azindan fiziken) olmadigini biliyoruz...

Neyse bence sen atlayip Turkiye'ye donme gibi bir dalis daha yapma, hazir gitmisken kafandaki plana uygun gezini surdur. Ama olayi kivaminda birak derim, en nihayetinde bir iki seyi tecrube etmesen de olur... Bizim diyarlarda da col var, dag var, bayir var yani... Hele col, aman Allahim, o da col, bu da col, deniz manzarasi mi vardi o colun?...

Sana tekrar kolay gelsin diyorum,

Ve son olarak da Turkiye donusunde Kurban bayramina yetis ve bir kurban kestir, kanini alnina sur, yakisir...

Saglicakla,

Kubilay

Adsız dedi ki...

bisey olmaz