22 Aralık, 2009

seyahat etmek için 10 harika bahane (1)

MAKÜ'de yaptığım sunumun bir bölümünde "Seyahat etmek için 10 harika bahaneyi" fotoğraflar ve bu fotoğrafları çektiğim ya da derlediğim zaman aklımdan geçenlerle anlatmaya çalıştım. Onlarca şahane bahane daha sayabilirdim elbet; bu maddelere en önemsediğim nedenler olarak değil, üzerine muhabbet üretmek için bir zemin arayışı olarak bakın.
(1) Seyahat; zaman makinasıyla tarihte gezintiye çıkmak gibidir!

Aşağıdaki fotoğraflar sırasıyla; Bitlis-Ahlat, Batman-Hasankeyf ve Ürdün-Petra'da çekildi. Hem bu ülkede, hem de dünyanın hala çeşitli yerlerinde insanlar mağaralarda yaşam sürdürüyor.

Bu fotoğraflar ise; Ekvator, Bolivya ve Venezuela'nın Gran Sabana bölgesinden. Sağ altta göreceğiniz resim büyücü doktorun muayenehanesi!

Tayland'ın kuzeyinde çekilen bu fotoğraflarda, boyunlarına halka takan Karen kabilesi kadınlarını görüyorsunuz. Her ne kadar köye cep telefonu ulaşmış ve kabile farklılıklarını turistik bir satış unsuru olarak korumaya eğilimli görünse de, bu manzaranın milenyum manzarası olmadığı kesin.

Konuşmanın bir yerinde Uganda'da yaşayan ve Pigmelerle Dans Eden Meltem'in Etiyopya'ya yaptığı seyahat fotoğraflarını kullandım. Bu fotoğrafları gördüğümde, aklıma insanlık tarihinin başladığı Afrika'da, Afrika insanının evrimleşme sürecinde oldukça geri kaldığından başka şey gelmemişti.

Ve daha fotoğraflaştırılamayacak onlarca farklılık... Sene 2009, 2010'a sadece 10 gün kaldı. Dünyanın her köşesi ayrı bir zamanı, ayrı bir gerçeği yaşıyor. Birileri uzaya giderken, genleri kopyalarken... diğerleri hala dünyanın yuvarlaklığından bi haber. Dünya yuvarlak olsa ne olacak ayrıca, onların tüm dünyası 20 km2'lik bir alan kadar.

Bu çağlar arası farkları gözlerken, anladım ki bu yaşıma erişmeden çoktan gripten ya da çürük dişim yüzünden ölmüş olabilirdim. Modern hayatla bir ölçüde kavgalı bir insan olsamda; zamanda yolculuk etmek bana hangi tarafta olmak istediğimi öğretti. Ayrıca bu bilgi ve teknoloji çağında, yönetilen ülkenin yönetilen halkı olmamak için... 21. yüzyılın rekabetçi dünyasında var olmak için... “damarlarımızdaki asil kandan” daha fazlasına; iyi bir yabancı dile, bilgiye, görgüye, deneyime, evrensel bir kalite anlayışı ve çalışma becerisi geliştirmeye ihtiyacımız olduğunu hatırlattı (Genç Gezginler Seyahat Bursu'nun gizli nedenlerinden biri!).

Geri sayım başladı: Genç Gezginler Seyahat Bursu başvuruları için son 15 gün!

1 yorum:

yaban dedi ki...

Eskiden insanların bilgi ve görgülerini artırmak için seyahat etmeleri bir zorunlulukmuş. Eğitimlerinin bir parçası gibi görülüyormuş. Büyük ihtimalle zengin ve eğitimli sınıfın ayrıcalığı idi. Yine bazı gelişmiş ülkelerdeki 18-20 yas arasına denk gelen gap year uygulaması da bunu hatırlatıyor bana. Eğitimlerinin bir parçası, gidip dünyayı görsünler..
Okumak bir yere kadar, ama görmek ve yaşamak bambaşka.