28 Ekim, 2006

şili'de 'ara sıcak'

Havaalanindaki ilk bulusmadan sonra, ablam ve Burcin ile konusurken agzim hafif yana kayiyor sanki, kelimeler agzimda yuvarlaniyor gibi. Nasil yani Turkce’yi mi unuttum? Rezalet! Ablamlar guluyor, dalga geciyor benimle. Yani Japonya’da yasayan Kupkup’un hala Turkce konusabilmesi bir mucize bu durumda. Neyse, 5 dakika sonra kendime geldim. Paslanmisiz o kadar, silkeleyince acildi yine cene.

Kendimde farkettigim bir diger komik durum, dokunmatikligim iyice abarmis. Her zaman ellek bir insandim ama bu sefer durum gercekten tehlikeli boyutlarda. Ablam ve Burcin’i minciklamak istiyorum surekli. Biri bana hep dokunsun, hep bi sevsin, hep bi ilgilensin. Insan sicagi ne guzel bir seymis.

Bitli turist formatina yeni bir boyut getirdigim zaten anlasilmisti. Ama bu sefer durumu abarttigimi ve 10 gundur Turkiye’den gelen bayram ekibi ile 5 yildiz otellerde konakladigimi, futursuzluk icinde gece showlarina, ekstra turlara katildigimi itiraf etmem lazim. Yani 2 dolar kurtarmak icin gece uyusturucu saticilari ile odasini bile paylasmis olan ben, bir lakaytlik icinde yuz dolar oraya, yuz dolar suraya harcar hale geldim. Bu yaptigim akillara zarar bi durum, kabul. Ama kavgada yumruk sayilmaz hesabi, katilmisiz bir kere tura, cok sukur hala paramiz da var, yasamak lazim guzellikleri.

Cok guzel bir ekibimiz var; rehberimiz Ayk ile birlikte toplam 14 kisiyiz. Onucuncu yolcu olarak tura Rio havaalaninda dahil olmam ne cesit anilara yelken acacagim konusunda beni endiselere gark ettiyse de basta, cok sukur 13’un ugursuzlugu diye bisey yokmus. Zaten ben inanmam ki boyle seylere. Poh! Golden Bay Tur bizden tam not aldi. Organizasyon super. Hersey tikirinda gidiyor.

Keske grubun birbirinden guzel insanlarini tek tek tanitabilsem. Ama yazacak hal, nefes alacak vakit yok. Geride biraktigimiz yerler: 4 gun Rio de Janeiro, 2 gun Iguazu, 3 gun Buenos Aires.

Santiago'dan sonra… Ben yine yalniz… Ben yine sefil… Ben yine yollarin gulu.
Nereye mi? Ruzgar nereye eserse.

7 yorum:

Adsız dedi ki...

e patagonyaya iiin...penguenleri sev!!

Yesim Arpat dedi ki...

Ay, bi de tur almış. Tur paketi yahu. Yuf! Bitli turistliğe yeni bir boyut. Yazımda da belirtmiştim zaten.

Adsız dedi ki...

şişşşt bana bak sakın bit bulaştırma biricik abicim zurçine:)Temiz pak dönsün memlekete
Nihan

JTB (JourneyToBlue) dedi ki...

:))
olsun, o kadar guzllik senin de hakkin.

OzlemPansiyon dedi ki...

birazdan gruba el sallayip, santiago'dan kuzeye dogru yola cikiyorum. once calama'ya, sonra da san pedro de atacama'ya gidiyorum (24 saatlik bir otobus yolculugu ile). 11 gunluk sevgi bocekligi ve lukus hayat donemi bitti:(

atacama colunde 3-4 gun gezinip (dunyanin en yuksek ve en kuru colu) bolivyaya guneyden bir giris yapacagim. en azindan su an icin planlar budur.

deprestim gibi gibi... off.

Adsız dedi ki...

neyse ozlemcigim,
ben de bir selam edeyim, bir hafta on gundur bloglarina bakamamistim.

once gecmis olsun diyeyim.

Seni ancak Titanic, Ask Gemisi gibi buyuk bir gemi paklar, boyle ufak tefek kayik kurege yakismiyorsun;
bence buradaki mesaj bu.

sonrasinda da sana iyi eglenceler dileyeyim ... bolivya yollarinda.

----

Editore not: Bolivya'ya "guneyden girecem" diye cografik tanimlama yapiyon madem anacim, Bolivya'nin guneyinde kimler oturuyor onu da not dusuver, biz G.Amerika haritasina senin kadar hakim degiliz, malum.
Yada "Bolivya'ya giriver" guney-kuzey farketmez yani, senin anlayacagin...

komprehende?

Adsız dedi ki...

özlemim sen zaten kendin sevgi böceğisin yalnız dikkat et o kuru çöllerde cildin kurumasın nemlendiricini iki kat sür...