20 Haziran, 2011

seyahat bursiyerleri belli oldu!

Bir değerlendirme sürecinin daha sonuna geldik. Tamamı gezgin ve neredeyse tamamı yazan toplam 15 kişilik Seçici Kurul üyelerinin puanlaması sonucu Genç Gezginler Seyahat Bursu'11 bursiyerleri belli oldu!

Her finalist en az 2-3 jüri üyesinin favorisi idi. Adayların puanları değerlendirme boyunca birbirine yakın seyretti. Son ana kadar bursiyerler kesinleşmedi.

GGSB'11 finalistlerinden Beste ve Buket, puanlamanın hemen öncesinde yazın seyahate çıkamama ihtimallerini iletti, bu ihtimal muhtemelen jüri yaklaşımlarını ve puanlama sonuçlarını etkiledi.

Yine son dakika, gelen desteklerle bursiyer sayısı 4'e yükseldi (Hala 4. bursiyer için biraz kaynağa ihtiyaç var ama onu da Pansiyon okurlarının desteği ile tamamlayacağımızı umuyorum).

GGSB'11 Bursiyerleri:

1. Gökhan Fırat & Gökhan Doğru
2. Mine Ekinci
3. Fevzican Abacıoğlu
4. Gizem Sezen

Bursu almaya hak kazanan öğrenciler en geç 1 Ağustos'a kadar kesinleşmiş seyahat planları ile Pansiyon'un kapısını çalmalı ve en geç 15 Ağustos'a kadar yola çıkmalı. Son dakika hesapta olmayan bir aksilik yüzünden 2011 yazında seyahate çıkamayacak bir bursiyer olursa (ya da son dakika havuza ek kaynaklar akarsa) burstan faydalanmaya hak kazanacak yedek bursiyer: Gürhan Gülez olacak.

Yolları şimdiden açık olsun!

18 yorum:

Ugurcan dedi ki...

haydi hayırlısı...
umarım istedikleri gibi seyahatler gecirirler.
yolları acık olsun

ozdemirmusta dedi ki...

Hayırlı uğurlu olsun :)
Arkadaşlar başvuru süreçlerinde yazılarında iyi edebiyat yapmışlardı, aynı özveriyi yazacakları yazılarda da bekliyoruz, yan gelip yatmak yok :)
yolların tozunu attırmalarını bekliyoruz :)
kısacası takipçiler olarak onlardan çok şey bekliyoruz :)

Olası bi toplaşmada, Avrupa yollarının anasını aglatmış biri olarak; milano sokaklarında hangi sebilden su içebileceklerinden, marsilya'da hangi tepeden akdeniz'i seyredebileceklerine kadar her türlü tavsiye ve hatırlarımı paylaşmaya hazırım.. kibritparmak Özlem Abla da çay kahve ısmarlar hem :)

tekrardan tebrik ederim genç gezgin arkadaşları :)

Adsız dedi ki...

arkadaşlarımı tebrik ediyor, "yediğin içtiğin senin olsun bana gezip gördüğünü anlat" ve şimdiden iyi yolculuklar demek istiyorum :)

ümit yasin

Adsız dedi ki...

şimdi bekleme sırası bizde...gezip, tozun, arada da bize haber uçurun...Yolunuz açık olsun arkadaşlar
armağan

raydancikmaklazim dedi ki...

amanıııııın çok heycanlı, herkesi istediği yere götürsün yollar, ben bişi diyim her şeyden önce pansiyon ruhu iyi geliyor insana.) basın pansiyonu derim :p değil mi mustafa arkadaşım!:)

Adsız dedi ki...

anladığım üzere seyahat bursunu kazanmak için hiç yurtdışına çıkmamış olmak ve güzel yazı yazmak gerekiyor. yedek adayla birlikte bakarsak durum bu. daha önce yurtdışına çıkan yanılmıyorsam sadece biri.
yarışmayı en başından beri izliyordum ve kesin kazanır dediğim adayları görememek şaşırtıcı oldu o yüzden. gelecek sene başvurmayı düşünenler edebiyatta kendini geliştirsin o halde.
sevgiler,
-burak.

duende dedi ki...

zevkle (:

OzlemPansiyon dedi ki...

sevgili burak,
cikariminin bir kismi dogru degil.

gokhanlar ve fevzican daha once hic yurt disina cikmamis, mine avrupa'daki pek cok ulkeye gitmis, gizem ise su ana kadar sadece ispanya'da birkac gun icin bulunmus.

her juri uyesinin bence degerlendirme surecinde yaklasimi baskaydi. benim yaklasimim neydi diye sorarsan; ben cesitlilik taraftariyim en basindan beri.

pasaportunu ilk kez eline alanin yasayacagi deneyim baska, deneyimli bir gezginin yoldaki arayisi, yolu yakalayisi baska.

cinsiyet de onemliydi bana gore.

yurt disi deneyimi/cinsiyet/rota konusunda bence cesitlilik saglandi.

cesitlilik adina en uzuldugum sey cografik acidan oldu (su an bursiyerlerin hepsi marmara bolgesinden). seyahat bursunu kazanan ogrenciler arasinda, kucuk sehirde (yani cok daha kapali, olanaklari sinirli bir ortamda) okuyan/yasayan bir kisi olmasini isterdim ben mesela. o ogrencilere ulasamamis olmaliyiz ki, bir iki istisna disinda basvuru bile olmadi.

iyi yazmak ise evet, cok onemli bir sart. burs basvurusunda edebi metinler duzulmesini hic beklemedim. ama en kucugu 18 yasinda olan, en az 11 yilini okuyarak-yazarak gecirmis, universitede okumaya hak kazanmis bir ogrenci, eger hala turkce bilmiyor ve kendini dogru duzgun ifade edemiyorsa; yollardan once kitaplarla tanismalidir bana gore.

OzlemPansiyon dedi ki...

e hadi, bu haftasonu bi pansiyon bulusmasi yapalim!

mustafa, organizasyon senden, kalanlar benden diyelim mi?:)

raydancikmaklazim dedi ki...

olası bu buluşma kaçmaz ama napalım bakalım:)

* Ampirik * dedi ki...

pansiyon buluşmasını destekliyor ve sabırsızlıkla bekliyorum.. hani biz de davetli miyiz acep ??

Adsız dedi ki...

kimseden ses çıkmıyor, var mı pansiyon buluşması acaba? kaçırırsam yine kendime kötü şeyler yapıcam:)

duende dedi ki...

ben de buradan haber bekliyor olacağım

trenlegeziyorum.com dedi ki...

Bu yılki bursiyerlere de tebrikler. Hepsinin yolu açık olsun :)

Öznur Ertuna dedi ki...

Kazanan bursiyerlere tebrikler. Herbiri ışıltılı çocuklar... Yeni desteklerle yedekte arkadaş da bırakmamanız dileğiyle...

polente dedi ki...

Seçici kuruldakilerden birisi olarak "edebiyat yapmak" kısmına takılmış durumdayım (bu posta gelen yorumlardan çok daha öncesinden).

Neden ülkemizde insanlar düzgün Türkçe yazabilmeyi ve kendini iyi ifade etmeyi küçümsüyorlar acaba?

Edebiyat yapmak ne demek bir açıklayabilirler mi?

Kitap okumak, edebi metinlerle ilgilenmek bunlar ne zaman değersiz ve saçma olmaya başladılar.

Bir grup insan da sizin tabirinizle edebiyat yapmaya değer veremez mi? (ki ben buna edebiyat yapmak demiyorum)

Edebiyat yapmak samimiyetsiz mi bulunuyor, samimiyete giden yol illa ki içinde fikir barındırmayan metinlerden mi geçmeli.

Kazananaları eleştirenler nasıl bir başvuru metni bekliyorlardı?

Unknown dedi ki...

Merhabalar...

Sözkonusu tartışmanızın odağında yer aldığımı sanıyorum. Eğer öyle değilse bile, sizinle sadece düşüncelerimi paylaşmış olurum :)

Geçen sene de buna benzer bir tartışma yaşandığını biliyorum. Buna rağmen, başvuru metnimde özellikle böyle bir üslubu tercih ettim... Hatta başvuru mailimde kendiliğimden 'bu eleştirilere karşı savunmamı' bile yazdım Özlem ablaya... Şimdi söyleyeceklerimi kısa tutmaya çalışacağım. (Şunu ayrıca belirteyim; yayımlanan yazım orjinalinin 6 da 1 i şekilde kısaltılmış hali olduğundan şekilde ve biçimde 6 da 1 i kadar kötü kayıp olabilir...)

'Edebiyat yapmak' deyimini ya hiç yazı okumamış veya şiir duymamış hatta başkalarıyla düşündürücü şeyler konuşmamış biri ancak söyleyebilir kanımca. Ya da ne bileyim 'yaşayan ama yaşamaktan keyif almayan biri'.. Ama ben burdaki kimsenin böyle biri olacağına inanmıyorum. Üstelik insan kolaya kaçmamalı... Düz bir yazıyı okuyup geçtiğinizde belki çok daha kolay anlarsınız ama; 'edebiyatlı dediğimiz (!)' şekildeki yazıları birkaç defa okumanıza karşın, anladığınızda da büyük zevk alırsınız. Çünkü o 1 cümle belki okuduğunuz bütün kitaplardan daha büyük bir anlam yükü taşıyordur...

Edebi bir yazıyı yazma kabiliyetine sahip biri, istediğiniz şekilde yazı yazabilir. Fakat bu samimiyetsiz ve yanlış olurdu. Tabii bunu okuyanlardan kimse anlayamazdı da. Ama burası içten bir ortam. Asıl okuduğunuz da; 'yazılar değil kişiler'

Eğer size gerçekten istediğiniz birşeyin şansı verilmiş olsaydı ne yapardınız? Uğraştıracak bir yoldan gitmek ister de, ne yapacağınızı da bilemezdiniz... Eğer bir bursu kazanmak sadece bir 'metine' bağlı olsaydı? O tek silahınız olan 'metin' i nasıl değerlendirirdiniz?
(Bu bir iş başvurusu olsaydı üniversitesini okur da cw yi metne ekleyip yollardım şüphesiz. Ama bu durum tamamen farklı. )Diğerlerinden sizi ayıran tek şey 'metininiz'. Bu yüzden ben de üzerinde çok düşündüm ve bir değeri olsun istedim. Çünkü insanın yüklü duygularını anlatmasının tek yolunun; edebiyat olduğunu bilirsiniz... Zekasız cümle kurulamayacağına göre de kendinizi vermeniz gerekir... Benim için doğru olan yoldu ve ben silahımı bu şekilde değerlendirdim.

Boşa atış mı yaptım bilmiyorum ama kendimce doğru olanı yaptığıma eminim. Nihayetinde 'yedek' bursiyer seçilmeye layık görüldüm. Bunun üzüntüsü içimde olmasına karşın, 'belki bir şansım olur'un da umudu var.

Tabiki diğer seçilemeyen arkadaşlara kıyasla buraya kadar geldiğim için mutluyum ama 'buraya kadar gelip de olmadığı için de doğal olarak üzgünüm'

Bu duygularla 'müdafaa durumunda' sanılmamak için benimle aynı fikirde olan birkaç kişinin yorumunun rahatlığıyla yazıyorum.

Kazanan bursiyer arkadaşlarımı tebrik ederim, yolunuz açık olsun!... Belki birgün ben de sizden biri olurum :)
Benim imrenmem sizin mutluluğunuz olsun...

sevgilerimle...

kadir dedi ki...

bu sene iş güç telaşına düşüp, hiç takip edemedim gelişmeleri... sanırım bu suçluluk duygusu ile yazılmış bir yorum oluyor :(

Gezgin ruhunu kaybetmemek üzere..

Sevgiler..